27 Ağustos 2015 Perşembe

gecenin bir saati uykusuzun karalama defteri

Bu sevginin tadını anlatmak imkansız...
Hani bir elmanın lezzetini anlatmak gibi;
Hayatında hiç elma yemememiş bir kişiye bu lezzet nasıl anlatılabilir ki?
Bir misal,bir kıyas verilmeden nasıl anlatılabilir?Hangi cümlelerle?
Benzeri dile gelir,kağıda düşer belki...
Kimisi serttir,kimi yumuşak?suludur?ağızda dağılır?Buna benzer cümlelerin hiçbiri gerçekten bir elmanın tadını izah edemez..?
 
Sadece lezzetin hissine varmak yeterli mi?bir de idrak kısmı var;
kişinin yaşadıklarından kendine çıkarttıkları öz hisleri...
 
işte bendeki seni anlatmam bu elmanın lezzeti gibi imkansız,ne mana ifade ettiğini,nasıl hislere garkettiğini...
Çünkü bir kişinin bendeki seni anlaması için o elmayı benim öz hislerimle tatması gerekir ki bu imkansız işte...
 
Her zaman aklımda olduğunun,kıymetinin,sana olan hislerimi ifade edebilecek bir cümle yok...Bu edilmiş klişe,beylik laflardan filan değil?şair diyor ya?
"öyle o olmadan yaşamayam gibi beylik laflar etmeyeceksin "diye...
 
O şair,hiç benim sana verdiğim kıymet gibi birine kıymet vermedi biliyorum.Çünkü o şair hiç ben olmadı?ben gibi olabilir,ben gibi herkes sevebilir,kıymet verebilir...
Hep gibi olur...bir benzerim yani...
 
Hiç kimse benim seni sevdiğim gibi sevmedi,sevemeyecek...
Bu ukalalık değil asla sevdiğim,en yücesi,en çok olanı benim demiyorum,diyemem...
 
Mana şu ki;BEN OL DA BİL...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder