20 Eylül 2015 Pazar

Özlemekte nedir ki?


Adam hasretinden yanmış,tükenmişti,keza sevdiği de aynı halde olmalıydı...

Yorulmuşlardı yaşananlardan.Ayrı iki dünyaları daha vardı hariçlerinde çünkü....Halbuki bir zamanlar bu ayrı olan iki dünyadan sıyrılıp kurdukları dünyalarında,hayalleriyle yaşamaktan çok mesutlardı.

Günaydınları,iyi akşamları,iyi geceleri...tüm cümleleri sanki bu kurdukları,bir oldukları dünyanın ayrı lugatıyla,ayrı sesleriyle,ayrı abecesi ile sadece ve sadece kendilerinin anladığı,hissettiği bir dille kuruluyordu.

Saatler ayrıyken çok yavaş,beraberkense o yavaşlığa inat bir şekilde koşuyordu...

Sonra ne olduysa oldu ve kara bulutlar çöktü bu dünyaya,sisler,yağmurlar,kasırgalar...

Beraber oldukları,oturup başını yaslayıp şiirler,şarkılar okudukları banklar,el ele gezdikleri sahil yolları,odun çıtırtısında sımsıkı sarılıp uzandıkları o şirin ev...

sanki hepsini bu kasırgalar,yağmurlar yıktı götürdü de,o dünyadan eser kalmadı...

Ve her biri bir tek uzunnca aidiyet ekli cümleler bekliyordu karşıdan,bir tek kelime yetecekti gözleri yaşartmaya,bir tek kelimecik...

Kurmadılar...

Neden mi?

Bunu onlar bile bilmiyorlardı,neden bu uzaklık?neden  bu sevdaya dair kelimelere suskunluk...

Sanıyorum ki bu sonsuza dek bilinmeyecek şeylerden biri olarak kalacaktı dünyada...

Adam gözleri yaşlı bir şeyler karalamaya başladı bir gece,sevdiğinden bir tek sadaya hasret olarak beklerken;



Özlemek mi?

Bunun adına Özlemek dersem şayet;

Özlemek fiilinin ne kadar az kalacağının ispatını yapmış olurum...

Özlemek ne ki bunun yanında!

Bunun adı,sanı?

Yok..!

İzahı,meali?

Yok..!

Şiirler,beyitler,kitaplar,nağmeler,gazeller,tüm sazların gizli nağmeleriyle yaptığı taksimler...

Hiçbirinde değil bu halin izahı...

Hiçbiri anlatamadı,hiçbiri anlatamayacak...

Peki bu hal nasıl anlaşılacak ey pala?

Bu hal sevenin gönlünden,sevilene hissettirildiğinde,

Bir yankı gibi de sevilenden sevene hissettirilde hissedilecek...

Hissedilecek evet,başka bir somut kavrama sokamaz kimse bu hali?

Sokmaya çalışansa?

Debelenir durur ama bir arpa boyu yol gidemez...!





Sonra şairin şiiri aklına geldi adamın,kocaman puntolarla yazılmış şekilde hemde
"Bağlanmayacaksın" diyordu şair,Bağlanmayacaksın...Tebessüm etti adam;üzüntüsünü,kahrını içinde yaşayan ama yüzündeki gülen şeklinden dolayı mutlu gibi görünen o hüzünlü palyaço  gibiydi...
Ve işte öyle bir tebessümle,için için "Özlemek" duygusundan daha üstün bir hisle bitirdi satırlarını…

 
HELE BİR CANINDAN BİLE ÇOK SEV..!
SONRA MESELA HER DAKİKA YÜZÜ,FİKRİNDEN ÇIKMASIN..!
SONRA BECEREBİLİRSEN EĞER..?
SEN BAĞLANMA ŞAİR..!
BEN BAĞLANDIM ŞAİR...HEMDE ÇOK SIKI BAĞLANDIM..!
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder