Sultanın şiirine şerh yapmak haddimize değil elbette fakat bir garip sevdalı olarak ta "Sevenin halinden sevenler anlar" manasıyla bir iki karalayayım istedim.
Hem belki okuduğunda,can-ı gönlünde,hani o taa derinlerde bulunduğum yerden içinde,yüreğinde bir güneş doğar,bir kıpırdanma,bir tebessüm olur diye...
Ağlasa âşık belâ-yı hicr ile nâlân olup
Gözlerinden akan anun yaş yerine kan olup
Gözlerinden akan anun yaş yerine kan olup
Aşık ayrılık ateşinin yanıklığıyla inleyerek ağladığında,gözlerinden yaş değil kan akar...
Geh cefâ kûhı gubârından urunse kisveti
Geh belâ vadisini geşt eylese üryân olup
Aşık ya cefa dağının tozlarıyla giyinmelidir Ferhad gibi,ya da çölde Mecnun olup giyinmeden dolaşmalıdır.
Ferhad dağları delmeye karar verip elindeki çekiç'i vurur,vurur,vurur...
Küçücük bir parça kayadan kopar işte o an aşkın gücü baş gösterir ve kendi kendine o güçle;
"Dayan Ferhad!Çoğu gitti azı kaldı" der.
Bu eylemi yaptıran,o cümleyi kurduran Aşktır...
Küçücük bir parça kayadan kopar işte o an aşkın gücü baş gösterir ve kendi kendine o güçle;
"Dayan Ferhad!Çoğu gitti azı kaldı" der.
Bu eylemi yaptıran,o cümleyi kurduran Aşktır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder